-
1 tout
I(pl tous,),II1 au maximum en [en]◊Il est tout neuf. — Yepyeni o.
◊être toute seule. — Yapyalnız olmak.
2 tout à fait tamamen◊Ce n'est pas tout à fait fini. — Bu tamamen bitmedi.
◊Tout à fait, c'est bien ça. — Tamamen öyle.
n m1 l'essentiel en önemlisi◊Le tout est de ne pas avoir peur. — En önemlisi korkmamaktır.
2 pas du tout hiç◊Elle n'a pas du tout peur. — Bayan hiç korkmuyor.
3 rien du tout hiç bir şey◊Je n'ai plus rien du tout. — Hiç bir şeyim kalmadı.
4 du tout au tout büsbütün5 hepsi ['hepsi]◊Je prends le tout. — Hepsini alıyorum.
См. также в других словарях:
yavaş — sf. 1) Hızlı olmayan, çabuk karşıtı Yavaş bir yürüyüş. 2) Yumuşak huylu, yumuşak başlı Yavaş adam. Yavaş at. 3) Alçak, hafif 4) zf. Alçak, hafif bir biçimde Yavaş tut, içinde kırılacak eşya var... M. Ş. Esendal 5) zf. Hızlı olmayarak Yavaş vurdu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yavaş yavaş — zf. 1) Yavaş bir biçimde, ağır ağır, aheste aheste, aheste beste Tatbiki imkânsız görünen deminki projeyi kafam yavaş yavaş sindiriyor. R. H. Karay 2) Azar azar 3) Gitgide Ama bu yeni şiir, yavaş yavaş yayılıp birçok kimse tarafından da tutulunca … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzeye benzeye yaz, benzeye benzeye kış olur — günler birbirinden çok farklı olmadığı hâlde hava yavaş yavaş ısınarak yaz, aynı biçimde yavaş yavaş soğuyarak kış olur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır aksak — sf., ğı 1) Yavaş 2) zf. Yavaş ve düzensiz bir biçimde 3) mec. Kesintili, düzensiz 4) is., müz. Klasik Türk müziğinde bir usul Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
aheste — sf., Far. āheste 1) Yavaş, ağır 2) zf. Yavaş, ağır bir biçimde Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler aheste aheste aheste beste … Çağatay Osmanlı Sözlük
gezmek — nsz, er 1) Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. O. C. Kaygılı 2) Bir yerde dolaşmak, yürümek Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
adacyo — is., müz., İt. adagio Yavaş, ağır biçimde çalınan beste … Çağatay Osmanlı Sözlük
andante — zf., müz., İt. andante Adacyo ile andantino arası, yarı yavaş bir biçimde (çalınmak) … Çağatay Osmanlı Sözlük
devinme olayı — is., gök b. Yerin dönme ekseninin tutulum düzleminin normali çevresinde bir koni çizecek biçimde çok yavaş olarak dönmesi, presesyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
efil efil — zf. Hafif, kesintili ve yavaş bir biçimde (rüzgâr esmek, kar yağmak, saç dalgalanmak) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller efil efil esmek efil efil etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
efildemek — nsz Rüzgâr yavaş bir biçimde ve serin olarak esmek … Çağatay Osmanlı Sözlük